Kod Dostu

Kod Dostu

Mersin Tog Atak Geldi Geçti

  • Unknown
  • - 02 Haziran 2011
  • Mayıs ayının 20, 21 ve 22 sinde düzenlenen bu sene ki Toplum Gönllüleri Vakfı atak organizasyonlarından Mersin Atak'a ben ve Ege Üniversitesi Toplum Gönüllüleri Örgütlenmesinden Dilara OMAY arkadaşım ile birlikte Tog Ege'yi temsilen katıldık. Akdeniz'in güzel mi güzel şehrinde yolculuk dışında güzel zaman geçirdik. Mersin Atak'ta yaşadıklarımıza geçmeden önce atak nedir'in bi cevabını verelim. Atak; en az 1 en çok 3 gün süren, Türkiye genelinden Toplum Gönüllülerinin katılımıyla ulusal düzeyde geniş çaplı bir şekilde gerçekleştirilen, bir sosyal duyarlılık projesidir. Amaç yerel kamuoyunun dikkatini sosyal sorumluluk projelerine çekmektir. Daha ayrıntılı bilgi için   buyurun.

    Biz İzmir'den 18 Mayıs gecesi yola çıktık. Yolculuk öncesi yaptığım küçük çaplı araştırmamda yolumuzun 9 - 10 saat süreceği kanaatine vardım. Bir çok kanalda söylenen oydu çünkü :)) Fakat yola koyulup 10 saat geçtikten sonra işin doğrusunun öyle olmadığı, internet çöplüğünün pisliğine bulanmış bilgiler ile kandırıldığımızı anladım. 15 saat süren yolculuktan sonra ancak Mersin'e varabildik. Neyse ki yol arkadaşım ile iyi ikili olduk ve yolculukta hiç sıkılmadım. Dilara da sıkılmadı diye tahmin ediyorum :)) Bizi otogar da Mersin Organizasyon Ekibi'nden gönüldaşlarımız karşıladı. Diğer gelen gönüllü arkadaşlarımızın yanına bizleri götürdüler. Bekleme noktamız aynı zamanda Mersin Tog'un toplantılarını yaptığı bir kültür sanat eviydi. Gerçekten hoşuma giden bir mekandı. Bekleme sırasında Mersin de küçük bir iki tur attık ve küçük olmasına rağmen zevkli geçen bu gezinti ile Mersin'i tanımaya çalıştık. Ne kadar tanıdık? Çok az ama olsun :))

    Gece kararmaya başladığı sıralarda servis ile yola koyulduk. Eğitimlerin yapılacağı ve konaklayacağımız -adını unuttuğum- motel tadında, denize sıfır, yurt olmadığına çok sevindiğim yerimize yarı uykulu, şarkı söyleyip alkış yapıp vardık ve odalarımıza yerleştir. İlk geceden eğitimlere başlamamız biraz verimsiz olsa da güzel bir ilk gün geçirmiş olduk :))

    Atak teması "Kuşak Çatışma"sıydı. 80 ler, 90 lar, 2000 ler temelli eğitim içerikleri amacına uygun atölyelerden ve oturumlardan oluşuyordu. Fakat gelişi güzel sıralanmış olduğu izlenimi veren eğitimlerin kalıcılığı konusunda şüpheliyim. Atak çıktıları henüz paylaşılmadığı için de şüphem devam ediyor ;) Her şeye rağmen böyle bir konu işlendiği için mutlu oldum diyebilirim. Çünkü Tog çatısı altında "Gençlerin Öncülüğünde" yürütmeye çalıştığımız sosyal sorumluluk projelerinde ilk hedef kitlelerimizi gençler oluşturuyor. Fakat bizler çocuklara yönelik, yaşlılara yönelik projeler yapmaya kendimizi o kadar çok kaptırdık ki toplum da sorun teşkil eden, sivil örgütlenmelerin öncülüğünde çözüm geliştirilebilecek konulara değinmez olduk ve en önemlisi de gençlerimizi unutur olduk. Gençlerin sorunlarını görmemeye başladık. Bu yüzden, gençlerin yaşamlarında ki en önemli sorunlardan bir tanesine hatta sadece gençler değil toplumun bir çok kesimini ilgilendiren "Kuşak Çatışması" konusu üzerine eğilmek öze dönmek anlamında bir hareketti diye düşünüyorum. Bu başlangıç ile farklı bir çok sivil toplum örgütünün de farkındalıklarının artacağını ümit ediyorum.

    Atak'a dönecek olursak 2. günümüzde kanlıdivane de geçekleştirdiğimiz, sıcağın altında tarihi kalıntılar arasında dolaşarak yaptığımız atölye'nin hiç yararlı olduğunu düşünmüyorum. Taş zihniyetiyle kalıntılara bakmıyorum evet ama oraların kullanılış şekilleri ile "Kuşak Çatışması" nı birleştiremedim ve hala da birleştiremiyorum. Zaman kaybı olan bir atölyeydi. Bunun aksine kız kalesi gezisi öncesi yaptığımız emekli öğretmenlerin, sağlık çalışanlarının ve lise öğrencisi(mezunu) arkadaşların katılımıyla geçekleşen oturum zevkli, gerçekten amacına yönelik, etkileşimi yüksek bir sürece sahipti.

    Atak sırasında Kuşaklar partisi eğlencenin tavan yaptığı zamanlardan bir tanesiydi. Kostüm değiştirip 80 lerde ki 90 larde ki gibi giyinen arkadaşlar çok güzel gözüküyorlardı. (Ben değiştirmedim, 2000 ler de kaldım :P) Ayrıca Kuşaklar partisini yaptığımız ve aynı zaman da eğitimlerimizi yaptığımız salonun yakınında, partimizin olduğu gece gerçekleşen düğüne bu kılıklarla katılarak güzel anılar elde ettik :)) Eğitimler arasında sahile inip sohbet etmek, sahil yolunda ki duvarda oturup sohbet etmek, deniz manzaralı açık havada yemeklerimizi yemek atağın tatlı anlarına bazı örnekler olabilir.

    En son Kız kalesi gezimizin ardından atağımıza son noktayı koymuş olduk ve otogara doğru yola koyulduk. 15 saatlik yolculuğa doğru. Dönüş yolu çoğu aşaması uyku ile geçmiş olmasına rağmen Dilara ile zevkli bir şekilde geçti :))

    Bitirirken...

    Mersin Atak Organizasyon Ekibine emeklerinden ötürü, bize gösterdikleri yakınlıktan ötürü, sıcaklıklarından ötürü, zevkli bir atak geçirmemizi sağladıkları için çok teşekkür ederim. Katılımcı arkadaşlarıma da katılımlarından ötürü kendi adıma teşekkür ederim. Umarım ulusal etkinliklerde hepsiyle tekrardan görüşme şansına erişiriz.


    0 Yorum:

    Yorum Gönder

     
    Copyright (c) 2012 Hüseyin KÜÇÜK
    Php Yazılım Uzmanı, Öğretim Teknoloğu, Toplum Gönüllüsü