Kod Dostu

Kod Dostu

Karpuz ve İlişkiler

Bir zamanlar karpuzdan fenerler yapılırmış. Şöyle bir düşündüğümüzde estetik açıdan farklılık oluşturmak açısından güzel fikir gibi duruyor. Karanlıkta yolumuzu aydınlatan ışık kaynaklarına belki de bir tatlılık katmak amacı gütmüş olabilir ilk karpuzdan feneri yapan kişi. Orhan Veli "Sakal" isimli şiirinde;

Hanginiz bilir, benim kadar,
Karpuzdan fener yapmasını.

diyerek bu işte ne kadar iyi olduğunu hiç de mütevazi olmayan bir şekilde bizlere söyler. Şüphesiz ki Orhan Veli gibi bu işte usta olan birisi her karpuzu kullanmıyordu fenerleri yaparken. En iyilerini seçmeye çalışıyordu. Karpuzların nasıl seçildiğini bilir misiniz?Şöyle bir ele alınır karpuz, ellenir kurcalanır. Öyle karar verilir karpuz iyi mi kötü mü...

Bir başka şairimiz Cevat Çapan'ın bir şiirinde de geçer karpuz;

Babam iki tek atınca,
"Hadi seni karpuzlara götüreyim" derdi.
(Karpuzlar Gebze'de oturan kızlardı)
Annem kızarır, kızar,
"Bey, çocuk daha küçük" diye çıkışır,
Mutfağa gider ağlardı.
Babam karpuzdan anlardı.

Şiirinde karpuz'u kadınların yerine kullanan Cevat usta ile Orhan Veli yi birleştirdiğimizde ilişkiler ile ilgili bir noktaya varıyoruz aslında, erkekler açısından. Tabi yorumu tersten yaparsak kadınların açısından da bir noktaya varabiliriz. Kendimiz için en iyi kadını / erkeği bulabilmek için (Yolumuzu aydınlatmamıza yardımcı olacak fenerlerimizi bulabilmek için) öncelikle ona duygusal olarak dokunmamız gerekiyor. Daha sonrasında da psikolojik olarak kurcalamamız gerekiyor. Bunların hepsi en iyi için yapılıyor. Tabi bu aşamalarda biraz ileriye gidersek işler sarpa sarabiliyor. Aşırı ilgi, baskı, bağlılık, kopamama ... Az olması da gerçeği görmeyi zorlaştırıyor.

Tabi bu seçim aşaması her zaman göründüğü gibi işlemeyebiliyor. Her ne kadar her şeyi kararında yapsanızda bazen karpuzun için geçiş veya tam olgunlaşmamış olabiliyor. Bu aşama ya aşırıya kaçmayı ya da karpuzu atmayı gerektiriyor. Artık seçim kişiye kalmıştır.

Peki her şeyi nasıl doğru yapıcaz? Bunu bilemem. Karşınızdaki ve sizin kişiliğinize göre değişkenlik gösterebilecek bu süreçleri iyi tahlil etmek ve gerçekleşen olayları iyi yorumlamak gerekiyor. Eğer dikkatli olunursa doğruya ulaşılabilir.


Her yaz sonunda bir şekilde bitip giden karpuzlarımız için ...
Read More...

PHP ile Veri Tabansız Telefon Rehberi

Bölümümüzün en iyi hocası olduğunu düşündüğüm Tarık KIŞLA hocamızından bu dönem hem ağ hem de veritabanı dersini alıyoruz. Geçen sene misafir!!! bir öğretim görevlisinden aldığımız veritabanı dersi pek yararlı geçmemiş, çoğu insan hak etmediği puanları almış ve en önemlisi de kimse bir şey öğrenememişti. Bu dönem  bu dersi Tarık Hocadan almamız bizim için müthiş bir şans. Bu şansı tüm BÖTE 3. sınıf öğrencilerinin en iyi şekilde kullanabilmesi en büyük temennim.
Tarık Hoca'nın veri tabanı dersine henüz girmemiş olsam da :D verdiği ödevden arkadaşlarım sayesinde haberdar oldum. Hocamız bize veritabanının önemini anlamamız amacıyla veritabanı yerine bir .txt kullanarak telefon rehberi yazmamızı istemiş. Bir not defteri ve istediğimiz bir dili kullanacakmışız. :) Hocamızın mantığı çok hoşuma gitti. Hemen oturup yazmak istedim ama kısmet bu güneymiş. Anca zamanım oldu :D Ben bu ödevi yaparken PHP, Ajax(Javascript), CSS, HTML teknolojilerini kullandım. Ödevin teslim günü benim grubum için salı günü. Erkenden ödevi paylaşmamda ki amaç, arkadaşlarıma yardımcı olabileceğini ya da en azından fikir verebileceğini düşünmemdir. Yanlız bir hatırlatma. Eğer buradaki kodlardan bir şeyler öğrenmek istiyorsanız, LÜTFEN algoritmayı anlamaya çalışın. Kopyala yapıştırdan kaçının.
Projenin dosyalarını yine bu sayfa içerisinde paylaştım. Kodları fotoğraf olarak paylaşmamdaki amaç buradan direk kopyala yapıştır ile alınarak kullanılmalarını istemememdir.
Kullanıcı Arayüzü
Kullanıcı arayüzü'nün yapımında HTML, CSS ve Javascript teknolojilerini kullandım. Jquery'nin toggle fonksiyonu aracılığı ile açılır kapanır menüler oluşturularak, güzel bir görsel kullanım aracı oluşturdum. En azından bence öyle oldu :D


huso.js
Bu javascrip dosyasında ajax ile formdan gerekli bilgileri php sayfama yönlendirip işlemleri yaptırıyor, sonrasında da dönen sonuçları ekrana veriyorum. Bu aşamada sayfamız yenilenmiyor.






     kayit.php
   Şimdi sıra geldi asıl işi yapan kodlarımıza. Forma girilen verileri huso.js aracılığı ile kayit.php sayfamıza    yolladık. Burada belirli parametreler aracılığı ile istenilen işlemleri gerçekleştiriyoruz.




Çalışmanın dosyalarına BURADAN ulaşabilirsiniz.

Tekrar etmekte fayda görüyorum. Kodları anlamaya çalışmak sizlerin yararına olacaktır. Herhangi bir sorunuz olursa iletişim kısmından bana ulaşabilirsiniz.

Çalışmalarınız da kolaylıklar diliyorum ;)
Read More...

ANAHTAR EĞİTMEN EĞİTİMİ || İstanbul Eğlencesi

Şiledeki eğitimimizin ardından yaşadığımız şehirlere geri dönebilme için bizleri İstanbul'a getirdiler :) Taksimde servisten indik ve acelesi olmayan arkadaşlar ile birlikte biletlerimizi aldık, cebimize koyduk ;) Sonrasında da hadi birazcık İstanbul dedik. Pek bir açılamasak da istiklalde geçirdiğimiz anlar harikaydı :D

Önce karnızı doyurduk ki enerji alalım dedik. Sonrasında da istiklalin ara sokaklarından bir tanesine girip oradaki barlardan bir tanesine oturduk. Kimimiz alkol aldı kimimiz nargile içti. Hafif sohbetler eşliğinde biraz zaman geçirdik ama sıkıldık. Ne yapalım dedik? Akla bir şey gelmiyor. Derken bir iki arkadaş geldi. Kan ter içerisinde :D İstiklalde koşturmuş akıllı arkadaşlarım :) Dedik ki bizde yapar mıyız? yaparız.

Attık kendimizi istiklale :D başladık koşmaya, kovalamacaya. Evet bu aşamada etraftaki insanlara biraz rahatsızlık vermiş olsakta heyecanımızı görerek bir şey demediler sağ olsunlar :D neyse el ele tutuşup tren şeklinde istiklalin ortasında zik zak çizerek koştuktan sonra bizim eğitimlerde uyguladığımız ve canlandırıcı adını verdiğimiz insanların kendilerine gelmelerine yardımcı olan uygulamalardan bir kaçını uygulamaya karar verdik. İstiklalin ortasında tramvay yolunun üzerinde bir çember olduk ilk olarak ve başladık at gibi ayak sesleri çıkarmaya, zıplamaya :D Bu aşamada turistler de katıldı aramıza. Uygulamayı ingilizce yürütmeye başladık :D Uygulamanın sonlarına doğru çemberimizin ucuna devriye gezen bir polis otosu geldi ve durdu. Onlarda bizleri izlemeye koyuldu. :D

Ekip otosunun geçmesi için ara verdiğimiz uygulamamıza devam etmedik. İstiklalde biraz daha yol aldıktan sonra bir iki uygulama daha yaptık. En ilginci yine çember halinde iken sırayla hepimizin bağırmaya başladığı uygulamaydı. Bu uygulama aşamasında bizi eli sandılar kesin :D ama sanan sansın öenmli değil. Biz eğlendik =)

Oradan yorulmuş halde yine istiklalin ara sokaklarından bir tanesinde bulunan, Galatasaray Lisesinin yan sokağında bulunan (yanlış hatırlamıyorsam) "45lik" isimli mekana girdik. Eski 45liklerin eşliğinde bazı zamanlar eşlik ederek bazı zamanlar sadece dinleyerek güzel vakit geçirdik. =)

Derken otobüs saatlerimiz geldi :( ayrılık vakti geliyordu artık. 45lik isimli mekandan kalktık ve servislerimize doğru yol aldık. Ayrılık aşamalarını pek sevmem. Yine sevmedim ama ayrıldık :( Güzel dostluklarımız ile beraber yollara düştük.

Müthiş bir tecrübe olan bu eğitime bir çok okurumun da dahil olmasını çok isterim. Umarım bu hazza, bu duygulara sizlerde sahip olursunuz =)
Read More...

ANAHTAR EĞİTMEN EĞİTİMİ || 5. ve 6. GÜN

Eğitimin 5. ve 6. günleri yani 26 Şubat ile 27 Şubat günleri bizlerin sahaya çıktığımızda yapacağımız eğitimlerin provalarını yapacağımız günlerdi. Mavi, Kırmızı ve Yeşil Anahtar eğitimlerinin sunumları bu günlerde gerçekleştirildi. Bu aşamalarda iki eşit gruba ayrıldı. Her iki grup kendi içerisinde bu eğitimleri ayrı olarak yerine getirdi. Bu iki grup da kendi içerisinde eşit üç gruba ayrıldı çünkü üç adet eğitim gerçekleştirilecekti. Ben Mavi Anahtar Eğitimini gerçekleştirecek olan gruba düştüm. Bu ilk eğitimi bizim yapacağımız anlamına geliyordu :D Bu eğitimlerin gerçekleşeceği günlerin bir önceki akşamı iyi hazırlıkların yaşandığı, ekip çalışmasının ve verimin arttığı zamanlardı.

Her grup iyi çalışmalar yaparak sunumlarını gerçekleştirdiler. Her eğitimden sonra o eğitim gerçekleştiren arkadaşlarımız üzerine ve katılımcılar üzerine kısaca konuştuk. Geri bildirimlerin çok önemli böylesi ortamlarda yapılabilecek en önemli şey iyi bir iletişim kurabilmektir. Kurabildiğimizi düşünüyorum. Sadece bir eğitim sonrasında bir eğitmen arkadaş ile yaşadığımız kısa süreli tartışma o arkadaşın bizler ile düzgün bir iletişimde olmadığı düşüncesini doğurdu bende. Rahatsız olduğu bir durumu söyleyerek "Bu konu üzerine düşünün ve sonra konuşalım." edikten sonra söz alarak o konu üzerindeki düşüncelerimi dile getirmeye çalıştım.Bana "Düşünün de konuşun dedim." gibisinden kaba bir cevap veren bu arkadaşın tüm çabalarına rağmen düşüncelerimi söyledim. Bu yaptığından ötürü de kendisini kınadım. Eğer düşünmemiş olsam zaten konuşmam. Sen kimsin ki bana böyle bir yaklaşımda bulunuyorsun. Neyse.

5. günümüz eğitimlerin ardından GDG leri yaptıktan sonra sona erdi. Biz rahatladık ama Yeşil anahtar Eğitimini yapacak arkadaşlar rahatlayamadılar. Çünkü onların sunumları 6. gündü ve çalışmaları gerekiyordu.

6. gün yeşil anahtardan sonra "Birlikte Nasıl Çalışıyoruz?" oturumu ile devam etti. Burada eğitimlere çıkmaya başladığımız zaman neler yapmamız gerekiyor? Nasıl sorumlulukları yerine getirmeliyiz? vb. soruları konuştuk ve şuan da orada öğrendiklerimizi uyguluyoruz. Hatta bu yazıyı yazmadan önce formları doldurdum ve vakfa yolladım :D

6. günümüzün sonunda eğlence vardı ama eğitmenler bizlere harika bir uygulama yaptılar. Bizleri düşünceler iten o uygulama üzerine konuşmayacağım. Bizleri daha bir bütünleştiren o uygulama gerçekten duygusal anlara sahne oldu. Ağlamadım ama ağlama aşamasına geldim diyebilirim =)

Bu günden sonra eğitimimiz sona erdi. Dönüşlerimizin ardından eğitime çıkmayı beklemeye başladı :D
Read More...

ANAHTAR EĞİTMEN EĞİTİMİ || 3. ve 4. GÜN

Eğitimin üçüncü gününde yani 24 Şubat Perşembe günü "Öğrenme ve Eğitim" isimli oturum ile başladı. Bu oturumda öğrenme nedir? eğitim nedir üzerinden giderek yapacağımız işin temelleri üzerinde konuştuk. Bizim fakülte derslerinde aldığımız eğitim bilimleri derslerinin formal olmayan eğitim ortamlarında nasıl daha verimli olabileceğini canlı olarak yaşadım =)

Bu oturumun sonunda bir yemek arası verildi ve ardından eğitmenlerimizin "Barcelona" adını verdikleri, daha sonradan da imece dediğimiz, ekip çalışması ve güzen temelli uygulamayı gerçekleştirdik. Kafalarımız yan yana gelecek şekilde yere uzandık ve en baştan başlayarak arkadaşlarımızı ellerimizin üzerinde taşıdık. Eğlenceli ama dikkat gerektiren bir uygulamaydı. Sonunda uygulama üzerinde konuşarak günü bitirdik. Sonrasında serbest zamanımızı kullandık :D Tabi GDG yapmayı ihmal etmedik.

Eğitimin dördüncü gününde yani 25 Şubat Cuma günü "Eğitmenlik becerileri I" oturumu ile başladı ve "Eğitmenlik Becerileri II" oturumu ile devam etti. Adından da anlaşılacağı üzere bir eğitmen nasıl olmalı? neleri yapmalı? neleri yapmamalı gibi konular üzerinde durduk. Daha sonra bir bir yemek arasından sonra "Program Tasarlama" oturumumuzu gerçekleştirdik. Eğitim programları Eğitim Bilimlerinin en önemli kısımlarındandır.Biz de tog da proje tasarlamaya eğindik ama aşamalar benzerlik gösterdiği için burada eğitim planı da çıkardık diyebiliriz :) Bu oturumumuzdan sonra yemek arası verdik ve GDG mizi gerçekleştirdik.

Bu iki günümüz biraz sıkılarak ama çoğunlukla öğrenerek ve eğlenerek geçti. Tadılası şeylerdi =)
Read More...

ANAHTAR EĞİTMEN EĞİTİMİ || 2. GÜN

12. Anahtar Eğitmen Eğitimini tamamladık ama ben yaşadıklarımızı - en azından bir kısmını anlatmayı tamamlayamadım. Gerek zamanımın olmamasından gerekse şu son blog engelinden sonra isteksizleştim. Fakat devam ediyorum ve eğitimin tam olarak başladığı gün ile devam ediyorum.

2. gün ilk olarak "Sivil Toplum" oturumu ile başladı. Bu oturumda Sivil Toplum'un tarihsel gelişimine kısaca değinildikten sonra bizlerin Sivil toplum dendiğinde ne anladığımızdan yola çıkarak Sivil Toplum'un ne olduğu üzerine koştuk. Sivil Toplum "Belirli amaçlar uğrunda insanların birlikte hareket etmesi." olarak söylendiğinde tam anlamıyla ifade edilmiş olur mu? Bu tarz terimleri sözcük anlamlarıyla mı anlamalıyız yoksa kendi anlam yüklemelerimiz ile mi anlamalıyız? Bu sorulara benim verdiğim cevaplar şunlar. ST dediğimizde akla gelecek en temel kavramlar insanlar, birey, amaçlar ve birlikteliktir. Biraz önce belirttiğim tanımda bu temel kavramların birlikteliğinden oluşturulmuş bir tanım ve benim anlam yüklemelerimle örtüşüyor. Bu yazıyı okuyan şanslı ve bilinçli blog okuyucularının da ST ve yazı da geçecek diğer terimleri kendi anlam yüklemeleriniz ile yorumlamanızı öneriyorum :)
Kısa bir aradan sonra eğitim "Sivil Toplum Kuruluşları" oturumu ile devam etti. En etkili yöntemlerden birisi olduğunu düşündüğüm tartışma yöntemi ile (çok tartışmasak da) bu kez STK nedir? neden vardır? gibi sorulara cevap aramaya çalıştık. STK dendiğinde üzerinde durulacak en önemli unsurlar bence örgütlenme, katılım, toplumsal fayda ve şiddetsiz eylemler. Daha bir sürü kavram çıkabilir çünkü bu da yoruma açık bir durum. Bu yüzden eğitim esnasında da tam olarak bir tanımını yapmadık.
Öğle yemeğimizden sonra Mandala uygulaması ile başlayarak "Gönüllülük" oturumunu gerçekleştirdik. Mandala, büyülü çemberler dendiğinde tam anlamına ulaşıyor kanımca. Daha ayrıntılı bilgi için BURAYA bakabilirsiniz. Bu oturumda da tahmin edeceğiniz gibi gönüllü nedir? e ulaşmaya çalıştık. Mandala da gruplara ayrılarak politika, ekip çalışması, katılım gibi öğeleri tema yaparak mandala çemberleri oluşturduk ve sonrasında da mandalalarımızın hazırlanma aşamalarını, o aşamalarda neler düşündüğümüzü diğer gruplarda ki arkadaşlarımıza sunduk. Benim yer aldığım grup politika temalı mandala çemberini yaptı :)
Bir aradan sonra "Örgütlenme" oturumu ile devam ettik. Bu oturumda örgütlenmek üzerine kısaca konuşulsa da asıl olan bir örgütlenmenin örgütlenme olması ne demektir? soruydu. Bu soruya kısaca hemde çok kısaca şu cevabı verebiliriz. Örgütlenme bir fikir ile yapılanan, vizyon ve misyonları belli yapılardır. Bir örgütlenmenin örgütlenme olabilmesi için şu aşamaları yerine getirebilmesi gereklidir. 

  • Planlama
  • Organize Etme
  • Yürütme
  • Kontrol Etme
Akşam yemeğinden sonra programda GDG (Günlük Değerlendirme Grupları) olmasına rağmen biz BBŞO yaptık. Açılımını hatırlayamadığım bu oturumda bir kısmımızın gemi olduğu, bir kısmımızın deniz feneri olduğu, bir kısmımızın korsan olduğu güven ekip çalışması temelli bir uygulama yaptık. Gerçekten eğlenceli bir uygulamaydı ve bir eğitimde ilk kez denenmişti. Başarılı olduğunu ve bundan sonraki eğitimlerde de uygulanması gerektiğini düşünüyorum.

BBŞO dan sonra toplan 6 kişiden oluşan (bir kişi eğitmen) GDG mizi yaptık. O gün gerçekleştirilen oturumları, kendi katılımımız, eğitmenleri, diğer katılımcıları daha doğrusu aklınıza ne geliyorsa hepsini konuştuğumuz bir oturum olan GDG ler benim en çok hoşuma giden eğitim parçalarından bir tanesiydi. GDG ler de ki konuşmaların gerçekten verimli olduğunu düşünüyorum. Çünkü küçük gruplar da daha çok nesne nesne uyumu gerçekleştirilebiliyor ;)

İkinci günümüz kısaca ama gerçekte uzun ve yoğunca böyleydi. Görüşürüz tekrardan :D
Read More...
 
Copyright (c) 2012 Hüseyin KÜÇÜK
Php Yazılım Uzmanı, Öğretim Teknoloğu, Toplum Gönüllüsü