Kod Dostu

Kod Dostu

İNANÇ

  • Unknown
  • - 25 Ekim 2009
  • İNANÇ NEDİR?
    İnanç ve bilgi: İnsanların inançlarının olması için sezgilerinin, yani arıtılmış duyumlarının olması gerekir. O varlıkların benlikteki özümsemesi varlıklara benlik tarafından sahip olma, o, “birlikte bile ayrılıktır” inanç, somut ve birleştiricidir.
    Pascala göre üç çeşit inanma yolu vardır: Akıl, alışkanlık ve ilham.
    Akıl ile ilgili, “insanı büyü yapan düşüncesidir?” der. “Biz hakikati sadece akıl yoluyla değil, aynı zamanda kalp yoluyla da tanırız.”
    İnanmanın ikinci yolu olan alışkanlık; onun nezdinde ibadettir.
    İnanmanın üçüncü yolu olan ilham, tabiat üstü lütuftur.
    Kant, inancı bilginin üstüne ve ayrı bir alana, ahlaki hakikatler alanına yerleştirir. Kant'ta pratik akıl bir bilgi olarak değil bir vazife olarak konulur.
    Fichte'de “İnanç bilginin bütün alanlarına hakimdir. Fakat kaynağı itibariyle o ahlaki hakikatler aleminden doğmaktadır” tezini savunur.
    Hamilton'da inanç, “aklın ilk şartı” olmaktadır. “İnanç temeli oluşturduğu bilgiden önce gelen bir kanaattir.

    GERÇEK BİLGİ OLARAK İNANÇ
    İnanç benliğin eşyanın hayatına alelade bir katılması değil, o bizzat eşyaya sahip olmaktır; eşyanın hayatının benlikte yani insanda olmasıdır.
    inanç varlıkları birbirine bağlayan içsel münasebetlerin keşfedilmesidir; benliğin varlıklarla birleşmesi ve “birlik içinde bile ayrı olması”dır.

    İNANCIN TAKLİDİ
    Eğer inanç iletilebilir olmasaydı ve doğduğu fertte ebediyen kapalı kalsaydı ne insan toplumu olurdu ne de medeniyet.
    Taklid, ruh dünyasına bir mucize gibi girer; toplumu ve medeniyeti o yaratır aynı zamanda insanın evrensel olmasını, iradesini ruhlarda ebediyete kadar devam ettirebilmesini sağlar. İnancın evrensel yaygınlığı ancak taklit yoluyla mümkündür.

    0 Yorum:

    Yorum Gönder

     
    Copyright (c) 2012 Hüseyin KÜÇÜK
    Php Yazılım Uzmanı, Öğretim Teknoloğu, Toplum Gönüllüsü