Kod Dostu

Kod Dostu

16. GENÇLİK KONSEYİ

  • Unknown
  • - 09 Kasım 2010
  • Geç kalmış bir yazı, internet yokluğundan değil yoğunluktan olsa gerek diye düşünüyorum. Neyse zamanı geldi işte ve başlıyorum artık :)
    16 - 19 Eylül 2010 tarihleri arasında Bolu da gerçekleştirilen Toplum      Gönüllüleri 16. Gençlik Konseyi katılımcılarından bir tanesi bendim. Ben ve Gamze arkadaşım Ege Üniversitesi Toplum Gönüllülerini temsilen bu konseye katıldık. Tabi katıldık derken şunu belirtmek istiyorum. Hadi biz gidelim temsil edelim demedik. Bunun bir seçim süreci oldu ve sonunda ikimiz seçilerek katılımcı olduk.
         Burada "Konsey nedir?" sorusu akıllara gelmiş olabilir. TOG Konsey Toplum Gönüllüsü gençlerin en önemli paylaşım alanıdır. Türkiye genelindeki Toplum Gönüllüleri Örgütlenmelerinden (üniversite kulüpleri, toplulukları, üniversite dışı örgütlenmeler) katılımcılar, vakıf bünyesinde gönüllü veya profesyonel olarak çalışan ve farklı sivil toplum kuruluşlarından kişiler TOG Konsey katılımcıları arasındadır. Her konseyin belirli bir konusu/konuları vardır. Konsey bünyesinde geçmiş senelerde yapılanlar hakkında bilgi paylaşımında bulunulur ve gelecekte yapılacaklar hakkında yol haritası çizilir. TOG Konsey bir yıl içerisinde iki kez gerçekleştirilir.  Daha fazla ayrıntı için : http://www.tog.org.tr
         15 Eylül gecesi saat 11:30 aracıyla yolu koyulmaya başladığımızda konseyin nasıl farklı bir şey olduğunu anlamaya başladım. İki kişi olarak bindiğimiz otobüste dokuz kişi Toplum Gönüllüsü olduk :) Hepimizde konsey katılımcısıyız. Otobüs yolculuklarında uyumama huyum olduğundan sabaha kadar oyalanacak bir şeyler bulmalıyım diye bütün gece düşünen ben yerime oturduğumda buna gerek kalmadığını fark ettim. Çünkü Gamze arkadaşım ile ayrı yerlere oturmamızı isteyen şirketteki arkadaşlar, gerçekleştiremediğimiz yaz projesinde tanıştığım Hacettepe örgütlenmesi gönüllüsü Buket arkadaşımla bizi yan yana oturtmuştu. Muhabbet sohbet müzik felan derken Ankaraya vardık. Ankara otogarı'nda buluşulacak ve oradan da Boluya hareket edilecekti. Otogarda ki bekleme süremiz biraz abartılsa da önemi yoktu çünkü TOG birbirine ısınıyordu.  Neyse boluya vardık ve Abant İzzet Baysal Üniversitesinin dağ başındaki kampüsüne gittik. Dağ başında dediğime bakmayın gerçekten hoşuma gitti. O doğallıkla iç içe olmak, sessizliğin ve sakinliğin tadını çıkarmak, yurt yolundaki manzaraya bakmak gerçekten harikaydı. Bir ara Gamze ye "Ben buraya geçiş yapmak istiyorum." gibisinden bir şaka dahi yaptım. Tabi şaka Ege bir numara :P

         Vardık ve başladık programa. Daha doğrusu başlamışız zaten :D Adı güzel içeriği doyurucu olmayan, her ikisi de güzel olan, her ikisi de kötü olan eğitim, konferans vb. şeye katıldım, katılmadıklarım hakkında bilgi aldım (tabi bunlar benim fikrim). En sinir bozucu olan hala TOG u benimseyememiş insanların olduğunu görmek oldu. Eleştiriden başka bir şeyin olmadığı bir konsey geçirdim. Sözde sloganımız "Eleştirmek değil, değiştirmek için...". Nedense virgülden sonrasına geçemiyoruz. Kurucu Üyelerden İbrahim Betil'in saha buluşması grubuna denk geldim şansıma. Abi sen bari yapma. Fikir soruyorsun sonrsında o fikirleri çürütmek için elinden geleni yapıyosun ama doğru yolu söylemeden. (doğru yol varsa tabi)

          Yeni temaya geçilecekti ve geçildi ama bir sürü soru işaretiyle. Özgür ve Demokratik Üniversite. Bu tema kimlerin haklarını koruyor veya kimlerin durumlarını değiştirmeye yönelik çalışmaları kapsıyor gibi şeylere neredeyse değinilmeden "Özgürlük nedir?", "Demokratiklik ..." gibi şeyler konuşularak geçiştirildiğini düşünüyorum. Bize tema lazım mı diye gerçekten düşünmeye başladım. Tema o kadar çok lanse edildi ki "ahanda gerçekten bir şeyler değişicek." dedim. Ama bakıyorumda değişen yok ya da ben duymuyorum görmüyorum. Bundan sonraki fikrim sürekli değişen bir tema değil TOG misvon ve vizyonları öncülüğünde oluşturulacak bir tema ile gidilebildiği yere kadar gidilmesi yönünde. Ya da olmasın mı tema acaba? Tartışılabilecek bir konu.

         Bitirirken konseye katılmayı düşünen toplum gönüllüsü arkadaşlara söylemek istediğim bazı şeyler var. Böyle bir ortamı bulmak gerçekten çok zor. O kadar farklı ama eşit, sizinle bir şeyler paylaşmak isteyen insanı bir arada bulmak, her ama her türlü konuyu konuşabilmek harika bir duygu. Yapılan atölyeler, açık alanlar alt grup çalışmaları (bizim alt grup çalışmamız saat 2 ye kadar sürdü) gerçekten doyurucu, öğretici oluyor. Tabi katılacağınız atölyeleri, açıkalanları vb. seçerken dikkatli olun. Memnun olacağınızı düşündüklerinize katılın.
          Gerçekten bitirirken :) konseyde bize sunulan imkanlar gerçekten güzeldi. Ulaşım, kalacak yer, yemek vb. Bu konularda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Her öğünde tavuk yemeseydik daha da iltifat edebilirdim ama :P bu kadar yeter hehe.
          Bu arada konsey ön kitabına göz atmak isteyenler için aşağıda linkini paylaşacağım adresten konsey içeriği ile ilgili daha fazla bilgiye ulaşabilirler ;)
         http://issuu.com/emrahgursel/docs/16gk-onkitap?mode=embed&layout=http%3A%2F%2Fskin.issuu.com%2Fv%2Flight%2Flayout.xml&showFlipBtn=true

                  Bir şarkıyla veda edelim :)
                 Our House : Crosby, Stills & Nash

    0 Yorum:

    Yorum Gönder

     
    Copyright (c) 2012 Hüseyin KÜÇÜK
    Php Yazılım Uzmanı, Öğretim Teknoloğu, Toplum Gönüllüsü